Dünya Kadınlar Günü İle İlgili Kompozisyon

EMEKÇİ KADINLARIMIZ

ABD’nin New York eyaletinde fabrikada köle gibi çalıştırılan işçi kadınlar, daha iyi çalışma koşulları ve maaşlarının çok düşük olması nedeniyle 8 Mart 1908’de greve gitmişler ve büyük mücadele ile kayıplardan sonra bu günü kazanmayı çoktan hak etmişlerdir. Aslında 8 Mart, ABD’nin kadın haklarını savunmadığını bilakis onları sinsice sömürdüğüne karşın uyanışın ilk adımı olmuştur.

Kadınlar ve erkeklerin fiziksel olarak eşit olmamaları, hak olarak da eşit haklara sahip olmamalarını gerektirmiyor. Kadın da olsa erkek de olsa, insan önce insandır. İnsana değer verilmelidir ve bu değerin başında da kadınlar gelmektedir. Kadınlar geçmişte, sömürgeci toplumlarda ikinci sınıf vatandaş olarak görülmüştür. En ağır işlerde çalıştırılmış, bir eşya gibi alınıp satılmış, baskı altında tutulmuş ve çoğu zaman şiddete maruz kalmıştır. Günümüzde modern diye nitelendirdiğimiz toplumlarda kadınların haklarından ne denli alıkonulduğunun birçok örneği mevcuttur. Günümüzde kadın, yeri gelince çalışmış yeri gelince de çocuğuna bakıp ilgilenmiştir. Bütün sorumlulukların altına kadınlarımız girmek zorunda kalmıştır, zorunda bırakılmıştır. Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda çok sayıda kahraman Türk kadını, birçok cephede savaşmış, bağımsızlık savaşının kazanılmasında önemli bir rol oynamıştır.

Kadınların haklarını engellemek demek, o toplumu bitirmek demektir. Kadınsız bir toplum çorak bir toprağa benzer. Toplumun yapı taşı olan aileden başlayarak, sağlıklı bireyler yetiştirmek, onların elindedir. Eğer kadın bilgisiz ve cahil kalmışsa, okuma hakkından, ilimden yoksun bırakılmışsa, ondan sağlıklı bireyler yetiştirmesi beklenemez. Evin, ailenin asıl reisi kadınlardır. Babalar çalışmakla uğraşırken, çocukların bakımı, eğitimi annelere, kadınlara düşmektedir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) “Cennet annelerin ayakları altındadır.” hadisi ile İslam’ın annelere ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi olmuştur. Her ne kadar Batı ve medya, İslam aleyhinde zihinlerde bir algı oluşturmaya çalışsa da gerçekte dinimiz kadınlara en çok değeri veren ve sahip çıkan tek makbul dindir. Hz. Muhammed (S.A.V.)’in kadınlara yönelik birçok hadisi bulunmaktadır: “Sizin hayırlınız, kadınlarına hayırlı olan (iyi davranan)dır.” buyurduğu gibi başka bir hadiste de şöyle buyurmuştur: “Dünya bir metâ’dır. Dünya metâının en hayırlısı sâliha kadındır.” Bir başka hadiste ise Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “Kadınlara hayırhah olun, onlara karşı hayır tavsiye ediyorum… Onlara hayırlı şekilde davranın.”

Günümüzde kadın erkek eşitliğinden kasıt, kadının erkek gibi olması, erkeğin de kadın gibi olması anlaşılmamalıdır. Kadının kendine ait üstünlükleri olduğu gibi erkeğin de kadına karşı üstünlükleri vardır. Kadınla erkeğin eşit oldukları sahalar bulunduğu gibi, erkeğin kadını veya kadının erkeği çok gerilerde bıraktığı sahalar da mevcuttur. Hal böyle iken kadın değersiz algısı yapanlar, kadını köle gibi çalıştırmaya zorlayanlar kapitalist düzenin ta kendileri olmuştur. Bu sayede kadını erkeklerden daha çok çalıştırarak daha az maaş ödeme hedefine ulaşmışlardır ve kadını asli vazifelerinden uzaklaştırmışlardır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Kadının en büyük vazifesi analıktır! İlk terbiye verilen yerin ana kucağı olduğu düşünülürse, bu vazifenin ehemmiyeti layıkiyle anlaşılır.” Fransa gibi ülkelerde kadınların seçme ve seçilme hakkı gibi hakları olmadığı zamanlarda Türkiye, dünyada kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren ilk ülkelerden biri olmuştur. 1934 yılında Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmiş iken, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde bu hak 11 yıl sonra, İsviçre’de ise tam 36 yıl sonra bu hak kadınlara tanınmıştır.

Kadın haklarını, insan haklarından ayrı tutmak mümkün değildir. Amaç kadınların ayrıcalıklı haklara sahip olması değil, şiddetin önüne geçilmesi, kadının ezilmesinin, onlara kötü davranılmasının önlenmesidir. Daha uygar ve sağlıklı bir toplum için, kadınlara her zaman ihtiyaç vardır. Kadınlara verilmiş bu güne sadece senenin bir günü olarak bakmamalı, bu değeri kadınlara karşı her zaman taşımalıyız.

Serap YILDIZ, Sena KAYA, Gizem GÜLKANAT, Tuğba AYDINLIK – DenizTopu.com
Yasal Uyarı: Yayınlanan bu kompozisyonun tüm hakları DenizTopu.com sitesine aittir. Kaynak gösterilse dahi kompozisyonun tamamı başka sitelerde kullanılamaz, yayınlanamaz. Ancak kompozisyonun bir bölümü alıntı yapılarak ve bu sayfaya aktif link verilerek kullanılabilir.

Konu İçeriği: , dünya kadınlar günü ile ilgili yazılar, dünya kadınlar günü ile ilgili yazı, 8 mart dünya kadınlar günü ile ilgili kompozisyon, kadınlar günü ile ilgili kompozisyon, dünya kadınlar günü ile ilgili kompozisyon, kadın hakları ile ilgili kompozisyon, 8 mart dünya kadınlar günü kompozisyon, dünya kadınlar günü kompozisyon, kadınlar günü ile ilgili yazılar, kadınlarla ilgili kompozisyon